Tarımsal Bilgi Paylaşım Forumu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Tarımsal Bilgi Paylaşım Forumu

TARIM, ZİRAAT, PAZARLAMA, ÜRETİM, BİTKİ BESLEME, BİTKİ KORUMA VE DAHA FAZLASI...
 
AnasayfaLatest imagesAramaGiriş yapKayıt Ol

 

 Hayvan Hastalıkları Fonu Kurulmalı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 52
Kayıt tarihi : 06/06/08
Yaş : 39
Nerden : AYDIN

Hayvan Hastalıkları Fonu Kurulmalı Empty
MesajKonu: Hayvan Hastalıkları Fonu Kurulmalı   Hayvan Hastalıkları Fonu Kurulmalı EmptyPtsi Ara. 15, 2008 3:28 pm

Hayvan Hastalıkları Fonu Kurulmalı
2008-12-12 04:11:09 CST



Türkiye'de çok ciddi boyutlarda hayvan hastalıkları yaşanırken, Avrupa Birliği'nin ve gelişmiş ülkelerin hasta hayvanları imha ederek yaptığı mücadeleyi, Türkiye aşılama yoluyla yürütmeye çalışıyor.



Şap, sığır brusellozu, sığır tüberkülozu, kuduz, koyun-keçi burusellozu, tavuk vebası gibi hayvanlardan insanlara geçen çok sayıda hastalık yaşanırken, Türkiye bu hastalıklarla mücadele için yeterince kaynak ayıramıyor. Hayvanlarda görülen sadece brusella ve tüberküloz hastalıkları nedeniyle, yılda hayvansal üretimde 13 milyar YTL'lik ekonomik kayıp yaşayan Türkiye, hayvan hastalıkları ile mücadele için ancak 24 milyon YTL kaynak ayırabiliyor.

AB bu hastalıklarla mücadele için hastalık görülen hayvanları imha yoluna giderken, Türkiye bu çok ciddi hastalıklarla ancak aşılama yoluyla mücadele etmeye çalışıyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de geçen yıl 820 mihrakta şap, 560 mihrakta sığır brusellozu, 212 mihrakta koyun-keçi brusellozu, 107 mihrakta koyun-keçi vebası, 134 mihrakta anthrax, 145 mihrakta koyun-keçi çiçeği, 286 mihrakta kuduz, 317 mihrakta sığır tüberkülozu, 18 mihrakta kuş gribi görüldü. Bu yıl da 809 mihrakta şap, 21 aktif 232 mihrakta kuduz, 320 mihrakta tüberküloz, 687 brusella vakası görüldüğü dikkate alınırsa, yürütülen çalışmalara rağmen, hala gıda güvenliği ve insan sağlığı açısın riskin büyüklüğü ortaya çıkıyor.

Türkiye'nin insanlarına sağlıklı süt ve et yedirebilmesi için, öncelikle bu hastalıklarla etkin mücadele edip, hastalıkları en az seviyeye indirmesi gerekiyor. Türkiye, bu durumda ancak AB'ye tam üye olup, hayvansal ürünlerini engelle karşılaşmadan ihrac edebilecek.

Kanatlı hayvan sektöründe entegre üretimlerin sağlanması nedeniyle, gıda güvenliği ve hayvan hastalıkları açısından AB'den ve bir çok gelişmiş ülkeden ileri durumda olan Türkiye, büyük ve küçük baş hayvancılık açısından ise önemli sorunlar yaşıyor. Türkiye'de 11 milyon baş civarında büyükbaş, 28 milyon baş civarında da küçük baş hayvan bulunuyor. Tarım sektöründeki 3 milyon 75 bin 516 tarım işletmesinin yüzde 2,3'ünde, 72 bin 582'sinde sadece hayvancılık yapılıyor. Bu rakam, Türkiye'de hayvancılığın, tarım sektöründe olması gerektiğinden çok az paya sahip olduğunu gösterirken, işletmelerin çok küçük ve dağınık olması, özellikle hayvan sağlığı açısından alınan önlemlerin iyi sonuçlar vermesini önlüyor. Büyük işletmeler bulunmadığı için hayvancılık sektöründe teknoloji kullanımı yetersiz düzeyde ve geleneksel işletmecilik yapılıyor.

AB'nin en büyük tarım ürünleri ihracatçısı ülkelerinden olan Hollanda'da bir aile işletmesinde ortalama 100 baş inek bulunurken, Türkiye'de 100 başın üzerinde inek bulunan işletme sayısı binin altında. Türkiye'de ekonomik işletme sayısı çok az. İşletmelerin yüzde 56,3'ünü oluşturan 835 bin 593'ünde 1-3 baş inek, 96 bin 894 işletmede 10-25 baş inek, 3 bin 616 işletmede 50-100 baş inek, sadece 753 işletmede 100-200 baş, 194 işletmede ise 200 başın üzerinde inek bulunuyor. Bu kadar küçük ve dağınık işletme yapısı nedeniyle de hayvan hastalıkları konusunda önlem alınması çok zorlaşıyor. Alınan önlemlerin hem maliyeti artıyor, hem de sonuç alınması çok zor oluyor. Hayvan varlığı kayıt sisteminin tutulması çalışmaları bile güçlükle sürdürülüyor.

Türkiye'nin de üye olduğu Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı (OİE) kuralları uyarınca, şap, brusella, kuduz, tüberküloz, tavuk vebası (kuş gribi), BSE gibi 31 çeşit hastalığın devlete, devletler tarafından da OİE'ye, uluslararası kuruluşlara ihbar edilmesi gerekiyor.

Bu hastalıklar arasında özellikle sığır brüsellozu ve sığır tüberkülozu, kuduz, insan sağlığına doğrudan etkileri açısından büyük önem taşıyor. Türkiye'de geçen yıl itibariyle 560 mihrakta sığır brusellozu, 317 mihrakta sığır tüberkülozu, 286 mihrakta kuduz tespit edilmesine karşın, bildirim yapılmayan durumlar nedeniyle, bu sayıların gerçekte çok daha yüksek olduğu büyük bir ihtimal. Çünkü, özellikle sığır brusellozu ve sığır tüberkülozu, ancak resmi kesimhanelere gelen hayvanlarda ve taramalarda tespit edilirse kayıtlara giriyor. Bu kesimhaneler dışında yapılan kesimler nedeniyle bu sayılar fazlaca gerçeği yansıtmazken, insan sağlığı ve gıda güvenliği açısından tehlikenin ne kadar yüksek olduğu görülüyor.

Sığır tüberkülozu ve sığır brusellası, hayvanlarda ölüme, verim kaybına neden olurken, ulusal ve uluslararası ticaret açısından da kısıtlamalar uygulanıyor. Bu hastalıklar, insanlara da bulaştığı için önemli sağlık sorunlarına, işgücü kayıplarına ve tedavi giderlerine neden oluyor. Özellikle insanlarda görülen tüberkülozun yüzde 10'unun hayvanlardan geçtiği belirtiliyor.


Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Haluk Aşkaroğlu'nun derlediği verilere göre, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarında, dünyada 2 milyar insan m. tüberculosiz ile enfekte görünüyor. Her yıl 4-5 milyonu bulaşıcı, 4-5 milyonu da bulaşıcı olmayan 8-10 milyon hasta, bu rakama ekleniyor. Dünyada 20 milyondan fazla tüberküloz hastası bulunuyor. Her yıl bu hastaların 3 milyonu, her gün 5 bin 500'ü ölüyor.

Türkiye'de resmi verilere göre 17 bin tüberküloz hastası var. İnsan tüberkülozunun yüzde 10'unun hayvan tüberkülozu kaynaklı olduğu dikkate alınırsa, kontrolsüz hayvan kesimlerinin, kontrolsüz, kayıtdışı şartlarda üretilen hayvansal ürünlerin insan sağlığı açısından ne kadar büyük risk taşıdığı ortaya çıkıyor. Uzmanlar, özellikle kontrolsüz kurban kesimlerinin hastalıkların bulaşma riskini yüzde 30 artırdığına dikkati çekiyor.

Verilere göre, Türkiye'de 2004 yılında 18 bin 563, 2005 yılında 14 bin 644, 2006 yılında 10 bin 810, 2007 yılının ilk 10 ayında ise 10 bin 9 insan tüberkülozu vakası kayıtlara geçti.

Haluk Aşkaroğlu, Türkiye'de hayvanlarda tüberküloz görülme sıklığının yüzde 10, brusella görülme sıklığının ise yüzde 2 olduğunu belirterek, 11 milyon büyük baş hayvan varlığı dikkate alınırsa, hastalıkla gerçek anlamda mücadele için 1 milyon baş hayvanın tüberküloz, 200 bin baş hayvanın da brusella nedeniyle tazminatlı olarak öldürülmesi gerektiğini söyledi.

Bunun için ortalama hayvan bedeli 4 bin YTL kabul edilse, bu hayvanlar için 4,8 milyar YTL imha tazminatı gerekiyor. Ancak, Türkiye'de hayvan hastalıkları için bütçeden 24 milyon YTL kaynak ayrılıyor. Bununla ancak aşılama projeleri yürütülebiliyor.

Türkiye'de, geçen yıl 317, bu yıl şimdiye kadar 320 mihrakta tüberküloz, geçen yıl 560, bu yıl 687 mihrakta brusella vakası belirlendi. Yetkililer, sayılardaki artışın, taramalardaki artıştan, daha fazla sayıda işletmenin kontrol edilmesinden kaynaklandığını vurguluyor. Sınırlı kaynaklar nedeniyle, sadece hastalıktan arilik projeleri yürütülen alanlarda, hayvanlar tazminatlı olarak imha ediliyor. Bakanlık, brusella ve tüberküloz nedeniyle imha edilen hayvanlar için, geçen yıl 9,2 milyon YTL, bu yıl da 8,7 milyon YTL tazminat ödedi.

Aşkaroğlu'nun verdiği bilgiye göre, tüberküloz ve brusellada her bir reaktör (hastalık kaynağı) hayvan, 2 hayvana daha hastalık bulaştırabiliyor. Brusella, her bir inekte yüzde 20 süt kaybına, yüzde 30 et kaybına neden olabiliyor. Yılda, bir inekten 2 bin litre süt elde edildiği, sütün litre fiyatının ortalama 55 YKr olduğu, bir hayvanın ortalama 250 kg olan canlı ağırlığında hastalık nedeniyle 75 kg (yüzde 30) kayıp yaşandığı ve hayvanlarda canlı kg ağırlığın ortalama 65 Ykr olduğu dikkate alınırsa, bu iki hastalık nedeniyle yılda hayvansal üretimde 13 milyar YTL'lik ekonomik kayıp yaşandığı hesaplanıyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın özellikle AB'ye sınır olması nedeniyle hastalıklardan ari bölge statüsüne kavuşturmak için projeler uyguladığı Trakya Bölgesi'nde, söz konusu iki hastalık nedeniyle yaşanan 5 yıllık ekonomik kayıbın 4 milyar YTL'nin üzerinde olduğu hesaplandı.

Hayvan hastalıklarının ortadan kaldırılması (eradikasyonu), AB'ye üyelik açısından da önem taşıyor. AB'ye tam üyelik, hayvansal ürünlerin serbest ticareti, ancak hayvan hastalıklarının önlenmesi ile mümkün olacak. Bu nedenle AB, şap ve kuduz gibi bazı hayvan hastalıklarının mücadelesi için Türkiye'ye fon desteği sağlıyor. Ancak, hastalıklarla mücadelede en önemli sorunu, kaynak yetersizliği oluşturuyor. Haluk Aşkaroğlu, hastalıklarla AB ve dünya standartlarında mücadele için, daha fazla kaynak ayırmak üzere, "Salgın Hastalıklarla Mücadele Fonu" kurulmasını öneriyor.

Ayrıca, Türkiye'nin İran, Irak ve Suriye gibi ülkelerle sınır güvenliğinin tam olarak sağlanamaması nedeniyle, bu ülkelerden kaçak hayvan girişi, hastalıklarla etkin mücadeleyi olumsuz etkiliyor.




--------------------------------------------------------------------------------


Kaynak: http://www.hammaddeler.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.tarimkariyer.benimforum.org
 
Hayvan Hastalıkları Fonu Kurulmalı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Tarımsal Bilgi Paylaşım Forumu :: Genel Kategori :: Haberler-
Buraya geçin: